29 Aralık 2010 Çarşamba

Dikiş Malzemeleri...

Dikişe bulaşmış herkes nelere ihtiyacı az çok olduğunu öğrenmiştir. Zamanla da ala ala tüm eksikler de tamamlanır. Dikiş dikerken eksik bir malzemem olursa bütün işim ve de hevesim yarıda kalıyor. Bu nedenle devreye stokçuluğumu sokuyorum alışverişe gittiğimde. Bir renk iplikten mutlaka en az iki tane alırım mesela. Bir kumaş aldığımda, mutlaka kumaşın rengine uygun makara, biri uzun iki boy da gizli fermuar alırım. Standart düğmeler, kopçalar, çıtçıtlar her zaman elimin altında olsun isterim. Tela aldığımda fazlaca alırım ki bir daha almak zorunda kalmayayım.


Bir de dikiş malzemelerini düzenli tutmak gerekiyor yoksa insan aradığını bulamıyor. Bu nedenle dikiş malzemelerimi, makinelerimin parçalarını hep birarada tutuyorum ki aradığımda kolayca ulaşayım. Makine iğneleri, çeşitli ayaklar, tornavidalar vs.yi birlikte, masuraları, iplikleri, toplu iğne, dikiş iğnesi vs. bir arada gruplanmış şekilde saklıyorum.
Bir de dikiş dikmenin olmazsa olmazlarından bahsedeyim istiyorum. Mesela yanlış diktiğimiz bir yeri sökmek ya da ilik açmak için kullandığımız ilik açıcı. Patron kağıdı(mulaj), sabun ya da kumaş tebeşiri, mezura ve tabii ki makas. Mümkünse makasınız yeni ve sadece kumaş kesmek için kullanılıyor olsun. Asla kağıt kesmeyin. Yoksa bir müddet sonra makas körelmeye başlıyor. Patron çıkarmak için kullanacağınız kağıdı mümkün olduğunca ince olanından seçin. Patron çıkarırken gözden kaçan detay kalmasın diye. Bir de yapışkanlı rulo benim olmazsa olmazım. Bütün iplik döküntülerimi hem kumaştan hem yerden hem üstüm başımdan kolayca alıyorum. Böylece ortalığı toparlamak daha kolay oluyor. Tecrübeli sizlerin de bu listeye ekleyeceği bir şeyler daha var mi?


Baharlık-Yazlık bluz...

Böyle bir blog açmayı hiç düşünmediğim için malesef başından beri hiç kayıt tutmadım diktiklerimi. Kimisi çöp oldu kimisi toz bezi. Blogu açmaya karar verince eski hurçları deştim, diktiklerimi çıkardım ama bir kaç parçayı bulamadım. Bunda arada taşınmış olmamın da etkisi var tabii. Ben de bulabildiklerimden başlayayım dedim. Belki zamanla eskileri de eklerim.


Bu bluz 2008-Temmuz Burda'sından. Pek buruşmayan, keten-pamuk karışımlı bir kumaştan dikmiştim. Dikişe yeni başlayanlar için ideal görünmüştü, yine de cepleri yapmaya korkup cepsiz yapmıştım. Dikişleri pek düzgün yapamamış olsam da çok severek giydim. Model çok kullanışlı.


27 Aralık 2010 Pazartesi

Acemi Şef'ten merhaba...

Acemi Şef'ten merhaba hepinize... Uzun bir zamandır aranızda yoktum, artık pasta vs. yapmak benim için sadece sipariş aldığımda yaptığım bir işe dönüştü. Yeni denemeler yapmaya hala devam ediyorum ama yemek yayınlama hobim yerini uzun zamandır dikişe bıraktı. Çocukluğumda annem çok dikiş dikerdi, ben ve kardeşim ise kalan kumaşlardan bebeklerimize kıyafetler dikerdik. Dikişe merakım taa o yıllara dayanıyor. İlk amatörce diktiklerim ise üniversite yıllarıma dayanıyor. İlk diktiğim beyaz bir etekti, bir kıyafet balosu için hemşire kılığına girecektim ve beyaz eteğim yoktu. Anneanneciğimin o güzelim antika dikiş makinesinin başına oturunca anladım ki ben bu işten inanılmaz zevk alıyorum. O yıllardan beri arada tek tük diktiklerim oldu, arkasından ilk bebeğime hamile kalışımla onun oda takımlarıyla dikiş merakım geri döndü. Son iki yıldır ise kendi kendimi geliştirmeye çalışarak hobimi sürekli hale getirdim. Hala diktiklerim göz dolgunluğu bilgilerinden ibaret olsa da, ben bu işi çok sevdim ve geçtiğimiz yaz neredeyse sadece kendi diktiklerimle yazı geçirdim.

Dikişe merak saldığımdan beri pek çok da blog keşfettim, herkesin yazılarını tek tek sonlarına kadar okuyup, öğrenebileceğim tüm püf noktalarını özümsemeye çalıştım. Hala dikişte çok amatörüm ama gittikçe diktiklerim daha çok hazır gibi olmaya başladı. İlk diktiğim kıyafetlerimin komediliğinden yavaş yavaş sıyrıldığımı hissediyorum, diktiklerimi söküp tekrar tekrar diktim, internette bulabildiğim her videoyu izledim, bulabildiğim tüm dökümanları topladım. Şimdi öğrendiklerimi sizlerle paylaşıp dikiş tekniğimi daha da geliştirmek istiyorum. Hala çok yolum var, ama artık bu işten gittikçe daha çok zevk alıyorum ama hala Burda dergilerinin açıklamalarını okurken bulmaca çözüyormuş gibi hissediyorum.


Bundan sonra Acemi Şef değil acemi bir terziyim, blog dünyasının başka bir kapısını aralıyorum, tekrar merhaba hepinize...